Apollo 11’den günümüz SpaceX görevlerine kadar, ikonik roket fırlatmalarının adresi neden hep Florida’daki Kennedy Uzay Merkezi veya Cape Canaveral? Bu “Uzay Sahili”nin seçilmesinin arkasında basit coğrafya ve temel fizik yatıyor.
İnsanlığın Ay’a ilk adımını attığı Apollo 11 görevi 1969’da Florida’dan fırlatıldı. Bugün bile NASA ve SpaceX gibi özel şirketler roketlerini sıklıkla bu bölgeden uzaya gönderiyor. Peki ama neden Florida? ABD’nin roket ve füze geliştirme çalışmaları II. Dünya Savaşı’na kadar uzansa da, ilk testler Florida’da değil, New Mexico’daki White Sands tesisinde yapılıyordu. Ancak White Sands, özellikle yatay kavisli uçuşlar için yetersiz menzil sunuyordu.
Bu nedenle ABD ordusu (NASA 1958’de kurulmadan önce), ilk kez 24 Temmuz 1950’de Bumper 8 roketini Cape Canaveral‘dan fırlattı. Daha uzun menzil imkanı, bu tercihin ana nedenlerinden biriydi. Ancak Florida’yı uzay görevleri için ideal kılan başka kritik faktörler de var:
Ekvator’a Yakınlık: Dünya’nın Dönüşünden Faydalanmak
Dünya, kendi ekseni etrafında batıdan doğuya doğru döner. Bu dönüş nedeniyle, Ekvator çizgisine yakın konumlar, kutuplara yakın yerlerden çok daha hızlı hareket eder. Ekvator‘a oldukça yakın bir enlemde bulunan Cape Canaveral da Dünya’nın dönüşü sayesinde doğuya doğru yüksek bir hıza (yaklaşık 1470 km/saat veya 914 mph) sahiptir.
Roketler doğuya doğru fırlatıldığında, Dünya’nın bu dönüş hızından adeta bir “sapan” etkisiyle faydalanırlar. Bu ilk hız desteği, roketin yörüngeye ulaşmak için gereken hıza (yaklaşık 28.000 km/saat veya 17.400 mph) daha az yakıt harcayarak ulaşmasını sağlar. Cape Canaveral örneğinde bu tasarruf %0.3 civarında olsa da, bu küçük fark bile roketlerin daha fazla yük (payload) taşımasına olanak tanır.
Doğu’da Okyanus: Güvenlik Faktörü
Dünya’nın dönüşünden faydalanmak için roketlerin doğuya doğru fırlatılması gerektiğini belirttik. Eğer fırlatma sahası kıtanın içlerinde olsaydı, roketler kalkıştan sonra yerleşim yerlerinin üzerinden geçmek zorunda kalacaktı. Florida’nın doğu kıyısında yer alması ve doğusunda Atlas Okyanusu‘nun bulunması, bu sorunu ortadan kaldırır.
Olası bir fırlatma hatası veya kaza durumunda, roket parçalarının veya enkazın okyanusa düşmesi sağlanarak karadaki can ve mal güvenliği riski en aza indirilir. Bu nedenle, kuzey-güney yönlü veya kutupsal yörüngelere gönderilecek uydular için (doğuya fırlatma avantajı veya zorunluluğu olmayan görevler), NASA genellikle batı kıyısındaki Vandenberg (Kaliforniya) üssünü kullanır, çünkü bu roketler güneye doğru Pasifik Okyanusu üzerinden uçar.
Altyapı ve Lojistik
Bu iki ana bilimsel ve güvenlik nedenine ek olarak, 1940’lar ve 50’lerde bölgede mevcut olan karayolu, demiryolu ve deniz yolu gibi altyapı olanakları da Cape Canaveral’ın seçilmesinde rol oynamıştır. Zamanla yapılan büyük yatırımlarla bölge, bugün bildiğimiz “Uzay Sahili” haline gelmiş ve roket fırlatmalarını izlemek isteyen turistler için de bir çekim merkezi olmuştur.
Kısacası, Florida’nın uzay yarışındaki kilit rolü; Dünya’nın dönüşünden sağlanan hız avantajı, doğusundaki okyanusun getirdiği güvenlik ve başlangıçtaki lojistik imkanlarının bir birleşimidir.