Kalp hastalıkları, Türkiye’de tüm ölümlerin %33’ünü oluşturarak en önemli sağlık sorunlarının başında geliyor ve artık çocuk yaşlarda bile sıkça görülüyor. 14-20 Nisan Kalp Sağlığı Haftası vesilesiyle Acıbadem Dr. Şinasi Can (Kadıköy) Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Ufuk Gürkan, kalbinizi korumak için ihmal etmemeniz gereken 7 kritik öneride bulunuyor.
Günümüzde sağlıksız beslenme alışkanlıkları (aşırı tuz, şeker, işlenmiş gıdalar), hareketsiz yaşam tarzı, sigara kullanımı ve artan stres nedeniyle kalp ve damar hastalıkları şikayetleriyle kardiyoloji polikliniklerine başvuranların sayısı giderek artıyor. En sık görülen şikayetler ise göğüs ağrısı, nefes darlığı ve çarpıntı. Doç. Dr. Ufuk Gürkan, erken tanı ve doğru tedavinin kalp krizi ve hayati riskleri azaltmada kritik rol oynadığını vurguluyor.
İşte Doç. Dr. Gürkan’dan Kalp Sağlığı Haftası‘na özel, ihmale gelmez 7 öneri:
- Risk Faktörlerinizi Bilin ve Önemseyin! Ailenizde (birinci derece yakınlarda) kalp hastalığı öyküsü varsa, diyabet veya hipertansiyon hastasıysanız, sigara kullanıyorsanız, stresinizi yönetmekte zorlanıyorsanız veya kan yağlarınız (Trigliserid, LDL yani kötü kolesterol) yüksekse, kalp hastalıkları açısından daha yüksek risk altındasınız demektir. Bu durumda düzenli kardiyoloji kontrollerinizi aksatmamalısınız.
- Bu Belirtileri Asla Göz Ardı Etmeyin! Özellikle efor sırasında (yürürken, merdiven çıkarken vb.) ortaya çıkan göğüs ağrısı veya nefes darlığı en tipik belirtilerdir. Bu ağrı sırta, kollara, mide bölgesine veya çeneye yayılabilir. Ağrının dinlenince geçmesi, sorunun bittiği anlamına gelmez; tam tersine yaklaşan bir tehlikenin (kalp krizi gibi) habercisi olabilir. Bu tür belirtileriniz varsa, kalp hastalığı tanısı almaktan korkmadan derhal bir sağlık kuruluşuna başvurun. Unutmayın, hiçbir risk faktörü olmayan kişilerde de kalp krizi görülebilir.
- Kalp Krizinde İlk Yardım: Göğüs ortasında baskı, yanma veya sıkışma hissi, yayılan ağrı durumunda hemen 112 Acil Servis‘i arayın. Kesinlikle kendi aracınızla hastaneye gitmeye çalışmayın, bu çok tehlikelidir!
- Egzersiz Yapın (Ama Doktor Kontrolünde!) Düzenli egzersiz kalp sağlığı için vazgeçilmezdir. Ancak başlamadan önce mutlaka doktorunuza danışarak egzersize engel bir kalp sorununuz olmadığından emin olun. Genellikle haftada 5-7 gün, günde 45-60 dakika arası orta tempolu egzersiz (tempolu yürüyüş gibi) önerilir. Ağır yemeklerden hemen sonra veya aşırı yorucu (ağır kaldırma, yüksek tempo koşu gibi) egzersizlerden kaçının. Egzersiz sırasında göğüste baskı, yanma, ağrı veya nefes darlığı hissederseniz derhal durun ve doktorunuza başvurun.
- Koroner Anjiyografiden Çekinmeyin! Göğüs ağrısı gibi şikayetler olduğunda doktorunuz anjiyografi önerebilir. Maalesef bazı hastalar yanlış bilgiler veya korkular nedeniyle bu işlemden kaçınabiliyor. Oysa koroner anjiyografi, kalp damarlarını görüntüleyerek olası darlıkları veya tıkanıklıkları tespit eden, genellikle ağrısız (lokal anestezi ile yapılır), donanımlı laboratuvarlarda yapılan ve riski oldukça düşük (on binde bir civarı) bir tanı yöntemidir. İşlem sırasında ciddi bir sorun tespit edilirse aynı seansta balon/stent ile damar açılabilir veya bypass ameliyatı kararı alınabilir. Hastalar genellikle işlemden 3-6 saat sonra taburcu olabilir.
- Sağlıklı Yaşam Tarzını Benimseyin! Fast-food, işlenmiş ve ambalajlı gıdalar, aşırı tuzlu, yağlı, şekerli besinlerden uzak durun. Hareketsiz yaşamdan kaçının. Sigara, alkol ve diğer zararlı maddelerden uzak durun. Yeterli ve kaliteli uyku uyuyun, stresi yönetmeyi öğrenin. Sağlıklı yaşam alışkanlıkları, genetik yatkınlığınız olsa bile kalp sağlığınızı korumada en büyük yardımcınızdır.
- İlaçlarınızı Düzenli ve Doktor Önerisiyle Kullanın! Kalp hastalığı tanısı aldıysanız veya bir işlem (stent, bypass) geçirdiyseniz, doktorunuzun yazdığı ilaçları (özellikle kan sulandırıcıları) kesinlikle aksatmadan, düzenli olarak kullanın. Özellikle stent sonrası ilk bir yıl kan sulandırıcılar hayati önem taşır; stentin üzerinde pıhtı oluşup damarın tekrar tıkanmasını engeller. İnternetten veya eş dost tavsiyesiyle ilaçlarınızı asla bırakmayın veya değiştirmeyin.
- “Tedavi Oldum, Tamamen İyileştim” Yanılgısına Düşmeyin! Bypass ameliyatı veya stent takılması, sorunu o an için çözse de kalp hastalığını tamamen ortadan kaldırmaz. Bazı hastalar operasyon sonrası tamamen iyileştiklerini düşünüp kontrollerini ve ilaçlarını aksatabiliyor. Ancak stent takılan veya bypass yapılan damarlar zamanla tekrar tıkanabilir ya da diğer damarlarda yeni sorunlar gelişebilir. Bu nedenle düzenli doktor kontrolü ve ilaç kullanımı ömür boyu devam etmelidir.