Yapay zeka ve insan ilişkilerinin anlatıldığı filmde; Theodore’un, eşi Catherine tarafından terkedildikten sonraki monoton yaşamından bunalıp bir işletim sistemine sahip olmasıyla aradığı aşkı bulduğunu düşünür. Yapay zeka olan Samantha ve Theodore, ilişkilerini yine geleneksel şekilde yaşamaya çalışır. Fakat ilişkinin boyutuna güncelleme geldikten bir süre sonra gerçeklerle yüzleşir. Her ne kadar yakın gelecekte her şeyin dijital olduğu gerçeğiyle yüzleşsek de Theodore hala insanların birbirlerine mektup gönderdikleri nostaljik bir işte çalışmaktadır. Geleneksel iletişim aracı olan mektup bilgisayar ortamında yazılması ve yapay zekâ sayesinde sesli komut şeklinde yazıp, baskı alması da ironiktir.
Yapay Zeka Kimlik Oluşturabilir
Mcluhan, “teknolojinin insanın uzvu “ olduğunu söylüyor. Filmde bunu açık bir şekilde görüyoruz. Theodore, Samantha ile sürekli diyalog halinde. Samantha, Teodore’un maillerine cevap veriyor, Theodore adına randevu alıyor. Her işini Samantha yapıyor. Bağımlılığının farkında ne derecede olduğunun farkında değil. OS1, yapay zekânın şirket tarafından verilen ismi. Fakat Theodore, işletim sistemini kurduktan sonra kendisine Samantha ismini veriyor. Yani, kodlanandan daha fazla ‘bilince’ sahip. ‘Birey olma’ ve ‘kimlik’ konusunda da bu bilinci kendi tercihine göre değiştirebiliyor. İsim sözlüğü gibi bir şeyden isimleri tarayıp bu İsmi sevdiği için tercih ettiğini de filmde belirtiyor. Ayrıca yapımcılarının izlerini taşısa da “Beni ben yapan deneyimdir.” diyor. Yakın gelecekte insanlar ve yapay zekâyı birbirinden ayırmakta zorlanacağız.
Dijital ve Fiziksel İlişki
Filmin, ilişkiler açısından önemi de göz ardı edilemez. İdeal eş, aldatılma, aşkın ne demek olduğu hakkında bize farklı bakış açıları da sunmakta. Gelecekte, insanlarla iletişim kuramayıp, ideal eş olarak soyut nesneleri tercih edebiliriz. Samantha’nın Theodore’u kıskandığını gibi Theodore da Samantha’yı kıskanır. Fakat başka bir işletim sisteminden . Theodore’un kendini yetersiz hissediyor ve Samantha’yı kıskanıyor. Yani, kıskanma duygusunun organik canlılara özgü olmadığını görüyoruz. Samantha’nın 3816 kişiyle konuşup, 641 kişiye âşık olduğunu öğrendiğinde, insan tarafından aldatılmış gibi hissediyor.
Günümüzde, hologramlarla evlenenlerin sayısının arttığını biliyoruz. Teknoloji sayesinde, insanlar mental olarak yalnızlaşmasalar da fiziksel olarak yalnızlaşarak aslında toplumdan ve insanlar arası iletişimde kopmalar yaşamalarına sebep oluyor. Eğer bu durum gerçekleşirse ki şu an içinde bulunduğumuz pandemi gerçekleşeceğini ön görüyor, o halde insanlar sosyalleşmek isteyeceği ‘sanal gerçekliği’ tercih edeceklerini de söyleyebilirim.
Yapay Zeka İçin ‘İnsanın Sonu’
Sonuç olarak; gelecekteki iletişim biçimleri insanları, yapay zekâdan aşağıda tutacak şekilde gelişeceği öngörülüyor. Şirketler çalışanları olarak önemi artacak ve insan için işgücünün de bir anlamı kalmayacak. İkili insan ilişkilerimizde “yetersiz” ve “tüketici” olarak bulunacağız. Bizim kontrolümüz dışında yaşanacak olan durumlardan kaçınmak yerine, onların bize uyum sağlaması gerekirken biz onlara uyum sağlayacağız. İnsanların birbirini terk ettiği gibi bizleri terk etmeyeceğini düşünüp onlara yöneleceğiz. Böylece fiziksel olarak yalnızlaşıp, dijital olarak kalabalıklaşacağız. Fakat Samantha’nın da dediği gibi “hepimiz maddeden yapıldık.”
Yapay Zeka Ve İnsan İlişkileri Hakkında Fikirleriniz Nelerdir? İnstagram Üzerinden Bizimle Paylaşabilirsiniz.
