Kanser ve Sinirler Arasında Gizli İletişim Hattı Bulundu
  1. Anasayfa
  2. Bilim
  3. Tıp

Kanser ve Sinirler Arasında Gizli İletişim Hattı Bulundu

Dünyada kanser kaynaklı ölümler arasında üst sıralarda yer alan pankreas kanseri, geç teşhisi ve tedaviye direnci nedeniyle bilim insanlarının en zorlandığı kanser türlerinden biri. Bu zorlu kanser türünde yeni bir mekanizma keşfeden Türk bilim insanları, tedaviye giden yolda umut ışığı yaktı.

Acıbadem Üniversitesi Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi ve Avrupa Pankreas Derneği Başkanı Prof. Dr. Güralp Ceyhan’ın liderliğinde, Acıbadem Üniversitesi ve Münih Teknik Üniversitesi (TUM) iş birliğiyle yürütülen uluslararası bir çalışmada, pankreas kanseri hücreleri ile sinirler arasında daha önce bilinmeyen bir iletişim mekanizması keşfedildi. Dünyanın en prestijli dergilerinden Cancer Cell’de yayımlanan bu bulgu, hastalığın ilerleyişini anlamada ve yeni tedavi stratejileri geliştirmede önemli bir kapı aralıyor.

guralpceylan edited
Prof. Dr. Güralp Ceyhan

Kanser Hücrelerinden Büyüme Sinyali: Psödo-sinapslar

Prof. Dr. Güralp Ceyhan, çalışmanın kanser hücreleri ile sinirler arasındaki etkileşimin pasif olmadığını, aksine aktif bir iletişim ağı içerdiğini ortaya koyduğunu söyledi. Kanserin sinirleri istila etmesi (sinir invazyonu) durumunun hastaların neredeyse tamamında görüldüğünü ve bunun artmış ağrı ile kısa sağ kalım süreleriyle doğrudan ilişkili olduğunu belirtti.

  • Psödo-sinapslar: Prof. Dr. Ceyhan, ilk kez sinirler ile kanser hücreleri arasında glutamat aracılı ‘psödo-sinapslar’ oluştuğunu gösterdiklerini ifade etti. Bu özel bağlantılar üzerinden sinir uçları glutamat salgılıyor ve bu sinyal, kanser hücrelerinin büyüme, hareket ve yayılma kapasitesini artırıyor. Bu sistemi basit bir dille, “Adeta sinir ile kanser hücresi arasında kurulmuş özel bir iletişim hattı gibi çalışıyorlar. Sinirlerden gelen glutamat, kanser hücrelerine büyüme sinyali veriyor,” şeklinde açıkladı.
pankreas

Yeni Tedavi ve Tanı Yolları Açılabilir

Bu bulgu, pankreas kanseri tedavisinde yeni stratejilerin önünü açtığı gibi, erken teşhis ve kişiselleştirilmiş tedaviler için de umut vaat ediyor.

  • Tedavi Yolu: Çalışma, GRIN2D alt birimini içeren NMDA reseptörlerinin tümörün ilerlemesinde kritik rol oynadığını gösterdi. Prof. Dr. Ceyhan, halihazırda kullanılan NMDA reseptör antagonistlerinin pankreas kanserinde yeniden konumlandırılabileceğini ve bu sayede sinirlerden gelen büyüme sinyalinin kesilerek tümörün ilerlemesinin yavaşlatılabileceğini söyledi. Bu yaklaşım gelecekte kemoterapi gibi standart tedavilerle kombine edilebilir.
  • Erken Tanı Potansiyeli: Hasta biyopsilerinde GRIN2D düzeyinin yüksek olmasının, tümör evreleriyle ilişkili olduğunu gördüklerini belirten Prof. Dr. Ceyhan, bu mekanizmanın ileride erken tanı veya risk belirleme amacıyla biyobelirteç olarak kullanılabileceğini kaydetti.
  • Kişiselleştirilmiş Tedavi: Araştırma, GRIN2D düzeyi yüksek olan hastaların, NMDA reseptör inhibitörleri gibi hedeflenmiş tedavilere aday olabileceğini düşündürerek kişiselleştirilmiş tedavilerin önünü açıyor.

Klinik Uygulama İçin Birkaç Yıl Gerekecek

Prof. Dr. Ceyhan, bulguların klinik uygulamaya ne zaman geçebileceği sorusuna ise, güvenlik profili bilinen ilaçların yeniden kullanılabileceğinin hızlandırıcı bir avantaj olduğunu ancak tam klinik uygulamaya taşınması için preklinik doğrulama ve Faz I–II klinik çalışmaların gerektiğini belirtti. Hastaların bu gelişmeden faydalanmaya başlaması için birkaç yıl beklemek gerekecek olsa da gelişmelerin ciddi umut vaat ettiğini ekledi.

Sıkça Sorulan Sorular

  1. Keşfedilen iletişim mekanizmasının adı nedir?

    Keşfedilen bu özel iletişim bağlantısına psödo-sinaps adı verilmektedir ve sinirlerden gelen glutamat sinyali aracılığıyla çalışmaktadır.

  2. Araştırma kaç yıl süren bir iş birliğinin ürünüdür?

    Çalışma, Acıbadem Üniversitesi ve Münih Teknik Üniversitesi iş birliğiyle yaklaşık 5 yıl süren çok disiplinli bir ekip çalışmasının ürünüdür.

  3. NMDA reseptör antagonistleri nasıl bir tedavi sağlayabilir?

    Halihazırda kullanılan NMDA reseptör antagonistleri, kanser hücrelerine sinirlerden gelen büyüme sinyalini keserek tümörün ilerlemesini yavaşlatmak amacıyla yeniden konumlandırılabilir.

Paylaş
Reklam Alanı

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir