23 Nisan’da Silivri merkezli 6.2 büyüklüğündeki depremle sarsılan İstanbul’da, panikleyen vatandaşların yakınlarına ulaşma çabası mobil iletişimde aksaklıklara yol açtı. Ancak İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB), güçlü dijital altyapısıyla İstanbulluları bu zor anlarda yalnız bırakmadı.
Türkiye, Kahramanmaraş merkezli büyük depremin yaralarını henüz saramamışken, İstanbul’da yaşanan bu sarsıntı iletişimin ne kadar hayati olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi. Deprem anında telefon hatlarının çekmemesi ve iletişim kesintilerinin yaşanması, olağanüstü durumlarda mobil şebekelerin yetersiz kalabileceğini ve GSM hatlarının yoğun kullanım nedeniyle devre dışı kalabileceğini gösterdi. Zira GSM altyapısı günlük kapasiteye göre planlanırken, deprem gibi anlarda yaşanan “Çağrı Kurma Tsunamisi” santrallerin aşırı yüklenmesine ve baz istasyonlarının yıkılması durumunda ise iletişimin tamamen çökmesine neden olabiliyor.
İşte tam da bu gibi kritik anlarda Wi-Fi tabanlı iletişim ve mesajlaşma uygulamaları hayati bir rol üstleniyor. İstanbul’da İBB Wi-Fi, bu sorumluluğu üstlenerek İstanbulluları birbirine bağlayan önemli bir iletişim alternatifi oldu.
İBB Wi-Fi ile İletişim Kesintiye Uğramadı
İstanbul Büyükşehir Belediyesi, olağanüstü durumlarda kesintisiz iletişim sağlayabilmek amacıyla geniş kapsamlı ve güvenli İBB Wi-Fi ağının altyapısını İBB Bilgi İşlem Dairesi tarafından sürekli olarak güçlendiriyor. Şu anda İstanbul genelinde 13 bin 170 erişim noktasında yaklaşık 6 milyon kullanıcıya ücretsiz internet hizmeti sunan İBB Wi-Fi, 23 Nisan depreminde de önemli bir görev üstlendi. İBB Basın Yayın Halkla İlişkiler Daire Başkanlığı’na bağlı mobil çözüm araçlarıyla, vatandaşların yoğun olarak bulunduğu 20 deprem toplanma alanında sınırsız İBB Wi-Fi hizmeti sağlandı. Bu geniş ağ, sadece günlük dijital yaşamı kolaylaştırmakla kalmayıp, aynı zamanda afet zamanlarında hayati bir iletişim alternatifi olarak da öne çıktı.
İBB, sahadaki ekiplerin operasyonel kabiliyetini artırmak amacıyla telsiz altyapısını da güçlendiriyor. Telsiz istasyonu sayısı 16’dan 35’e çıkarılarak kapsama alanı %82’den %93’e yükseltildi. Ayrıca 4000 adet telsiz de dijital sisteme entegre edilerek, sahadaki İBB ekiplerinin kesintisiz iletişim kurabilmesi sağlandı.
İBB’den “Ulusal Dolaşım” Çağrısı
İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB), iletişimde sürdürülebilirliği sağlamak amacıyla Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu’na (BTK) “Ulusal Dolaşım” sisteminin devreye alınması çağrısında bulunuyor. Bu sistem sayesinde, bir operatörün hizmet veremediği bölgelerde diğer operatörlerin kapsama alanlarından faydalanılarak iletişimin sürdürülebilirliği amaçlanıyor.
İBB bu konuda üç önemli çözüm önerisi sunuyor:
- Depremde bir operatörün baz istasyonu yıkılmışsa ancak yakınında başka bir operatörün sinyali mevcutsa, vatandaşların bu sinyal üzerinden iletişim kurabilmesi için Ulusal Dolaşım sisteminin aktif hale getirilmesi.
- İstanbul’un “3 ana operatöre 3 ana sorumluluk alanı atayarak” her birinin kendi sorumlu bölgesinde baz istasyonlarını konumlandırması. Böylece bir operatörün baz istasyonu zarar görse bile vatandaşlar diğer operatörlerden hizmet alabilir.
- İBB bünyesindeki 35 telsiz kulesinin BTK iş birliğiyle, afet anlarında sadece SMS iletişimine olanak tanıyacak 2G baz istasyonları ile donatılması. Bu sayede şebeke çökse dahi vatandaşların sevdiklerine basit ama hayati mesajlar iletebilmesi sağlanabilir.
Ayrıca İBB, mevcut 5 bin kilometrelik fiber altyapısının İstanbul’un nüfusuna uygun güvenli bir dijital altyapı için 200 bin kilometreye çıkarılması gerektiğini vurguluyor. İstanbul genelinde kamu ve özel sektörle birlikte bu kapasite şu anda yaklaşık 100 bin kilometre seviyesinde bulunuyor.