Türkiye’de araç sahiplerinin gündemini uzun süredir meşgul eden bir konu var: Araç takip ve kamera sistemi zorunluluğu. Sosyal medyada hızla yayılan “tüm araçlara kamera zorunluluğu geldi” iddiaları, birçok sürücünün kafasını karıştırmış durumda. Ancak, İçişleri Bakanlığı tarafından yayımlanan “Karayolları Trafik Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik,” bu konuya netlik kazandırıyor. Peki, bu yeni düzenleme hangi araçları kapsıyor, zorunluluk ne zaman başlıyor ve hangi teknik standartlar aranıyor? İşte bilmeniz gereken her şey.
Hangi Araçlar Bu Düzenlemeden Etkileniyor?
Kamuoyundaki yaygın kanaatin aksine, bu zorunluluk tüm araçları kapsamıyor. Yönetmelik, yalnızca belirli ticari yolcu taşıma araçlarına yönelik bir düzenleme getiriyor. Hususi, yani kişisel kullanım için tescil edilen binek araçlar, motosikletler veya kamyonetler bu zorunluluğun dışında tutuluyor.
Zorunluluğa tabi olan ticari araç sınıfları net bir şekilde belirlenmiştir. Bu araçlar şunlardır:
- M2 ve M3 Sınıfı Taşıtlar: Yolcu taşımacılığı yapan minibüsler (M2) ve otobüsler (M3) bu kapsamda yer alıyor.
- Taksi ve Taksi Dolmuşlar: Şehir içi yolcu taşımacılığı yapan ticari taksi ve taksi dolmuşlar da bu sisteme sahip olmak zorunda.
- Belediye Toplu Taşıma Araçları: Belediyelerin kendi işlettiği veya yetkilendirdiği otobüs ve metrobüs gibi araçlar da yönetmeliğe tabi.
- Okul Servis Araçları: Öğrenci taşımacılığı yapan tüm okul servisleri de düzenlemenin önemli bir parçasını oluşturuyor.
Kademeli Geçiş Süreci ve Önemli Tarihler
Düzenleme, mevcut ticari araç sahiplerini zor durumda bırakmamak için kademeli bir geçiş takvimi sunuyor. Yeni tescil edilecek araçlar için zorunluluk, yönetmeliğin yürürlüğe girdiği 19 Ağustos 2025 tarihi itibarıyla hemen başlıyor.
Mevcut araçlar için ise uygulama, model yılına göre belirlenen tarihlerden sonraki ilk muayene ile ilişkilendiriliyor. İşte kritik tarihler:
- 2025-2023 Model Araçlar: Zorunluluk, 1 Ocak 2026’dan sonraki ilk muayenede aranacak.
- 2022-2018 Model Araçlar: Uygulama, 1 Ocak 2027’den sonraki ilk muayeneye ertelenmiştir.
- 2017 ve Öncesi Model Araçlar: En uzun geçiş süreci bu araçlara tanınmıştır; zorunluluk, 1 Ocak 2028’den sonraki ilk muayenede geçerli olacak.
- Okul Servisleri: Öğrenci güvenliği hassasiyeti nedeniyle, okul servisleri için özel bir geçiş süreci belirlenmiş ve daha önceki tarihler 31 Aralık 2027 tarihinden sonraki ilk muayeneye kadar ertelenmiştir.
Sadece Bir Kamera Değil, Kapsamlı Bir Sistem
Yönetmelik, ticari araçlara sadece bir kamera takılmasını değil, belirli teknik standartları karşılayan kapsamlı bir sistemin kurulmasını şart koşuyor. Bu sistemler şunlardan oluşuyor:
- Araç Takip Sistemi (ATS): Konum, hız ve güzergah gibi bilgileri izlemeyi sağlayan bir sistem.
- İç ve Dış Kamera Sistemi: Aracın içini ve dışını görüntüleyen bir kamera düzeneği.
- Görüntü Kayıt Cihazı: Kameralardan gelen görüntüleri en az bir ay boyunca saklayabilen bir cihaz.
- Acil Durum Butonu: Tehlike anında yetkililere anında bildirim sağlayan bir panik butonu.
Bu donanımların basit bir şekilde kurulması yeterli değil. Kameraların hareketli ortamlar için özel olarak tasarlanması , en az 480 TV-Line çözünürlüğe sahip olması ve değişken ışık koşullarında çalışabilmesi gerekiyor. Ayrıca, videoların hukuki delil olarak kullanılabilmesi için
“Watermark” (filigran) özelliğinin bulunması ve ortam sesini de kaydedebilmesi şartı getiriliyor. Özellikle okul servisleri için, sistemin
112 Acil Çağrı Merkezi ile entegre çalışabildiğinin testlerle doğrulanması gerekiyor.
İhlaller ve Yüksek Maliyetli Cezalar
Yönetmelik hükümlerine uymayan ticari araç sahiplerini ciddi idari para cezaları bekliyor. Benzer düzenlemelerde daha önce 99.896 TL’ye varan para cezaları uygulanmıştı. Bu cezaların aynı yıl içinde tekrarlanması durumunda katlanarak artması ve hatta işletme ruhsatının iptaline kadar gidebilen ağır yaptırımlar söz konusu olabiliyor.
Ancak asıl büyük risk,
Kişisel Verilerin Korunması Kanunu (KVKK) kapsamında ortaya çıkıyor. Kamera sistemleri, yolcuların ve çalışanların görüntülerini, seslerini ve konum bilgilerini kaydettiği için, bu verilerin güvenli bir şekilde saklanmaması ve yönetilmemesi durumunda 2 milyon TL’ye varan para cezaları uygulanabiliyor. Bu durum, işletmelerin sadece donanım değil, aynı zamanda veri yönetimi süreçlerine de yatırım yapması gerektiğini gösteriyor.