Çinli bilim insanları, insan beyninin işleyişinden ilham alarak geliştirdikleri ve “dünyanın ilk beyin esinli bilişim varlığı” olarak adlandırdıkları yeni yapay zekâ “süper bilgisayarı” BIE-1‘i (BI Explorer 1) tanıttı. Bu “dünyada bir ilk” iddiası tam olarak doğru olmasa da, BIE-1‘in sunduğu nöromorfik performans verileri ve iddialı verimlilik rakamları, yapay zekâ donanım pazarında heyecan verici bir gelişmeye işaret ediyor. Yapılan açıklamalara göre BIE-1, standart yapay zekâ veri merkezi sunucu sistemlerine kıyasla %90 daha az güç tüketirken, tam 1.152 CPU çekirdeği ve 4.8 TB DDR5 bellek gibi etkileyici özellikler sunuyor.

Intel’in Hala Point’inin İzinde, Ama Çok Daha Küçük
South China Morning Post‘un haberine göre, BI Explorer 1, Guangdong Akıllı Bilim ve Teknoloji Enstitüsü (GDIIST) tarafından Makao’da düzenlenen bir sunumla ortaya çıkarıldı. Sunumu yapanlar, sunucunun boyutunu bir mini buzdolabına benzetti. Bu benzetme oldukça yerinde görünüyor; zira makinenin maksimum yük altında bile 70°C CPU sıcaklığını asla aşmadığı bildiriliyor.
Beyin benzeri bilişim (nöromorfik bilişim) alanı, BIE-1’in yarattığı heyecana rağmen aslında yeni bir konsept değil. Bu alandaki belki de en iyi bilinen örnek, her biri bir milyon nöronu simüle edebilen 1.152 adet Loihi 2 CPU tarafından desteklenen Intel’in Hala Point nöromorfik bilgisayar sistemidir. Bir diğer benzer makine olan SpiNNaker 2 de beyin esinli yapay zekâ modellerini çalıştırmak veya verilerini depolamak için herhangi bir SSD, HDD veya GPU kullanmayan özel bir tasarıma sahip.
BIE-1’i Rakiplerinden Ayıran Nedir?
BIE-1‘in günümüzün beyin esinli bilgisayarlarından ayrıldığı nokta, boyutu ve performans iddialarıdır. Hala Point ve SpiNNaker 2 platformları, tam bir dağıtım için birden fazla sunucu rafı ünitesine ihtiyaç duyan geleneksel sunucu boyutunda donanımlarken, BIE-1 standart bir duvar prizi gücü kullanarak çalışan bağımsız bir makine olarak öne çıkıyor.
En çarpıcı iddia ise BIE-1’in, aynı performansı sunarken “oda büyüklüğünde bir süper bilgisayardan” %90 daha az güç çektiği yönünde. Elbette, “süper bilgisayar” kelimesinin tanımı o kadar esnek ki, bu iddiayı net olarak ölçmek oldukça güç.
GDIIST, kendi web sitesinde BIE-1 hakkında şu ifadelere yer verdi: “BIE-1 düşük güç tüketimine ve düşük gürültüye sahiptir ve minyatürleştirilmiş bir süper bilgisayar olarak adlandırılabilir; bu da üst düzey akıllı bilişim yeteneklerini erişilebilir kılar. Evlerde, küçük ofislerde ve hatta mobil ortamlarda kolayca konuşlandırılabilir.” Bu iddia, nöromorfik bilişimin devasa veri merkezlerinden çıkıp, kenar bilişime (edge computing) ve hatta kişisel kullanıma yaklaşması anlamına gelebilir.
Kaputun Altındaki Güç: 1.152 Çekirdek ve 204 TB Depolama
BIE-1, Intel’in Hala Point modelindeki 1.152 Loihi 2 işlemcisiyle eşleşen 1.152 CPU çekirdeği içeriyor. Bu donanıma 4.8 TB DDR5 bellek ve devasa bir 204 TB depolama alanı eşlik ediyor. GDIIST’in açıklamalarına göre, hem CPU donanımı hem de yazılım, beyin nöronlarını taklit etmek için tasarlanmış CPU çekirdekleri ve bir yapay zekâ sinir ağı olarak hareket etmek üzere tasarlanmış yazılım ile bağımsız olarak geliştirilmiş benzersiz sistemlerdir. Bu sistem, standart yapay zekâ eğitim ve çıkarım görevlerini, son derece standart dışı bir yöntemle gerçekleştiriyor.

Performans İddiaları ve Nvidia Karşılaştırması
Araştırmacılar, makinenin saniyede 100.000 token eğitim hızına ve saniyede 500.000 token çıkarım hızına ulaştığını iddia ediyor.
Bu devasa rakamları bir bağlama oturtmak gerekirse, yapay zekâ pazarının lideri Nvidia‘nın amiral gemisi Blackwell GB200 NVL72 AI sunucusu, saniyede 1.5 milyon token çıkarım hızı vadediyor. Bu karşılaştırma, BIE-1’in ham çıkarım hızında Nvidia’nın en güçlü sisteminin gerisinde olduğunu gösterse de (yaklaşık üçte biri hızında), BIE-1’in asıl iddiasının bu hızı bir mini buzdolabı boyutunda ve iddiaya göre %90 daha az güçle sunmak olduğunu unutmamak gerek. Eğer bu verimlilik iddiaları doğruysa, bu durum, güç tüketiminin en büyük maliyet kalemi olduğu yapay zekâ endüstrisi için devrim niteliğinde olabilir.
Gelecek Vizyonu ve Erişilebilirlik
BIE-1 bilgisayarının, büyük bir veri merkezi ekosisteminin parçası veya rafa monte bir sistem yerine tek bir birim olarak satılması, nöromorfik bilişimi yeni mühendisler için en azından çok daha erişilebilir hale getirmede büyük bir rol oynayacağı kesin. GDIIST, BIE-1’in tıbbi araştırmalar gibi daha “önemli” yapay zekâ kullanım alanlarından bazılarında kullanılmasını umuyor.
BIE-1‘in fiyatları ve piyasaya sürülme tarihi şu anda bilinmiyor. Özellikle Batı internetinde cihazla ilgili birinci elden kaynakların azlığı da belirsizliği artırıyor. Ancak, 200 TB‘ın üzerinde yüksek hızlı depolama alanına sahip herhangi bir ileri teknoloji ürününün en azından bir kol ve bir bacak değerinde olacağı (çok pahalı olacağı) kesin.
Eğer BIE-1 iddialarının yarısını bile gerçekleştirebilirse, bu hem nöromorfik bilişim hem de Çin’in yapay zekâ donanımı endüstrisi için büyük bir kazanç olacaktır.
Sıkça Sorulan Sorular
-
BIE-1, “dünyanın ilk” beyin benzeri bilgisayarı mı?
Hayır. Haberde de belirtildiği gibi bu iddia tam olarak doğru değil. Intel’in Hala Point sistemi ve SpiNNaker 2 gibi projeler de nöromorfik (beyin benzeri) bilişim alanında uzun süredir var olan ve iyi bilinen örneklerdir.
-
BIE-1’i Intel Hala Point’ten ayıran temel fark nedir?
Temel fark, boyut, güç tüketimi ve dağıtım modelidir. Intel Hala Point, tam bir dağıtım için birden fazla büyük sunucu rafına ihtiyaç duyan devasa bir veri merkezi sistemidir. BIE-1 ise standart bir priz gücüyle çalışan, “mini buzdolabı” boyutunda, tek başına (standalone) bir makine olarak tasarlanmıştır ve ev veya küçük ofislerde bile kullanılabileceği iddia edilmektedir.
-
BIE-1, Nvidia’nın en iyi sunucusundan daha mı hızlı?
Ham çıkarım (inference) hızında değil. BIE-1 saniyede 500.000 token çıkarım hızı iddia ederken, Nvidia Blackwell GB200 NVL72 saniyede 1.5 milyon token hızı sunmaktadır. BIE-1’in asıl iddiası, en hızlı olmak değil, sunduğu performansı “oda büyüklüğündeki” rakiplerine kıyasla %90 daha az güç tüketerek ve çok daha küçük bir fiziksel boyutta sunmaktır.
