Siber Tehditlere Karşı: Dijital Ayak İzini Azaltmanın 7 Yolu
  1. Anasayfa
  2. Güvenlik

Siber Tehditlere Karşı: Dijital Ayak İzini Azaltmanın 7 Yolu

İnternette attığımız her adım, tıkladığımız her bağlantı, paylaştığımız her fotoğraf ardımızda silinmesi zor bir dijital ayak izi bırakıyor. Zamanla devasa bir veri yığınına dönüşen bu izler, adımızdan konumumuza, alışkanlıklarımızdan özel yazışmalarımıza kadar her şeyi ifşa edebiliyor ve ne yazık ki kötü niyetli kişilerin iştahını kabartıyor. Sosyal medya gönderilerimiz, arama sorgularımız, online alışveriş geçmişimiz ve hatta eski blog yorumlarımız bile birer veri kırıntısı olarak bu devasa yapbozun parçalarını oluşturuyor. Peki, bu dijital labirentte kaybolmak ve siber saldırganların hedefi olmaktan kaçınmak mümkün mü? Bitdefender Antivirüs Türkiye distribütörü Laykon Bilişim’in Operasyon Direktörü Alev Akkoyunlu, kişisel bilgilerimizi internetten silmenin ve dijital ayak izimizi küçültmenin 7 kritik yolunu açıklıyor.

kisisel bilgileri internetten silmenin 7 yolu scaled

Dijital Hayaletler Peşimizde: İnternetteki Ayak İzlerimiz Nasıl Bir Tehlikeye Dönüşüyor?

Her geçen gün daha fazla hizmetin çevrimiçi ortama taşınmasıyla birlikte, kullanıcıların bıraktığı dijital izleri kontrol etmek giderek zorlaşıyor. Sosyal medya platformlarında paylaşılan gönderiler, online alışveriş geçmişi, konum bilgileri, üyelik formlarına girilen kişisel bilgiler ve hatta eski blog yorumları gibi detaylar, yıllar içinde birikerek dijital bir profil oluşturuyor. Kötü niyetli bir saldırgan bu profili analiz ederek kişinin neyi sevdiğini, hangi saatlerde nerede olabileceğini, kimlerle iletişim kurduğunu ve daha birçok özel bilgiye kolaylıkla erişebiliyor.

Bu bilgiler ne anlama geliyor? Kimlik avı (phishing), oltalama saldırıları, fidye yazılımları ve diğer çeşitli siber saldırıların size özel olarak kurgulanmasına zemin hazırlıyor. Yıllar önce açılmış ve artık kullanılmayan unutulmuş bir hesap bile, yanlış ellerde ciddi güvenlik açıklarına yol açabilir.

Laykon Bilisim Operasyon Direktoru Alev Akkoyunlu scaled

Bitdefender Uzmanı Alev Akkoyunlu Uyarıyor: “Hedef Haline Gelmemek İçin…”

Bitdefender Antivirüs Türkiye distribütörü Laykon Bilişim’in Operasyon Direktörü Alev Akkoyunlu, kullanıcıların siber saldırılardan korunmak ve potansiyel bir hedef haline gelmemek için dijital güvenliğin hayati önem taşıdığını belirtiyor. Akkoyunlu, kişisel bilgileri internetten silmenin ve dijital ayak izini en aza indirmenin yollarını sıralayarak kullanıcılara adeta bir yol haritası sunuyor.

İnternetten Silinmenin ve Dijital Ayak İzini Küçültmenin 7 Altın Kuralı

İşte Alev Akkoyunlu’nun internetteki kişisel bilgi kirliliğinden kurtulmak ve dijital ayak izinizi önemli ölçüde azaltmak için önerdiği 7 kritik adım:

  1. O Unutulmuş Hesaplar ve Yazılımlar: Temizlik Vakti! Zaman içinde açılan eski sosyal medya profilleri, artık kullanmadığınız alışveriş hesapları ve e-posta servisleri, hâlâ kişisel bilgilerinizi saklayarak potansiyel bir güvenlik açığı oluşturabilir. Bu nedenle, tüm aktif ve pasif hesaplarınızı gözden geçirmeniz, kullanılmayan hesapları kapatmanız, silinemeyen durumlarda ise en azından kişisel bilgilerinizi (adres, telefon vb.) bu platformlardan kaldırmanız büyük önem taşıyor. Aynı şekilde, uzun süredir kullanılmayan uygulamalar da güvenlik riski oluşturabileceği için cihazlarınızdan kaldırılmalı. Unutmayın, her açık hesap, potansiyel bir giriş kapısıdır.
  2. Sosyal Medya Mahremiyeti: Ayarlarınızı Gözden Geçirin, Sınırları Çizin! Sosyal medya platformlarında paylaştığınız her içerik, dijital kimliğinizin bir parçası haline gelir ve istemediğiniz kişilerin eline geçebilir. Bu nedenle, hesaplarınızın gizlilik ayarlarını düzenlemek ve paylaşımlarınızı yalnızca güvendiğiniz kişilerle sınırlamak, kişisel bilgilerinizin kötü niyetli kişilerin eline geçmesini önlemenin en etkili yollarından biridir. Adres, telefon numarası veya sık gittiğiniz konumlar gibi hassas bilgileri herkese açık şekilde paylaşmaktan kesinlikle kaçının. Ayrıca paylaştığınız fotoğrafların içeriğine (arkada görünen detaylar, konum etiketleri vb.) dikkat etmek de kişisel güvenliğinizi artıracaktır.
  3. Google’da Adınız Çıkmasın: Arama Sonuçlarından Bilgilerinizi Sildirin! Google’da adınızla yapılan basit bir aramada çıkan kişisel bilgileriniz, başkalarının hakkınızda beklemediğiniz kadar çok veriye ulaşmasına neden olabilir. Bu riski azaltmak için Google’ın sunduğu çevrimiçi formları kullanarak, kişisel verilerinizin arama sonuçlarından kaldırılmasını talep edebilirsiniz. Ayrıca, adınızı ve sizin için hassas olabilecek bilgileri (örneğin TC kimlik no, telefon numarası gibi) düzenli aralıklarla aratarak yeni ve istenmeyen içeriklerin çıkıp çıkmadığını takip etmek, dijital görünürlüğünüzü kontrol altında tutmanızı sağlar.
  4. Veri Tacirlerine “Dur” Deyin: Üçüncü Parti Sitelerden ve Veri Aracılarından Kaldırma Talebi Birçok üçüncü taraf web sitesi ve veri aracısı (data broker), kamuya açık kaynaklardan veya satın alma yoluyla kişisel bilgileri toplayarak bunları ticari amaçlarla paylaşabilir veya satabilir. Bu sitelere doğrudan başvurarak verilerinizin kaldırılmasını talep etmek meşakkatli olsa da mümkündür. Alternatif olarak, bu işlemleri sizin yerinize otomatik olarak yürüten çeşitli gizlilik hizmetlerinden faydalanmak, kişisel gizliliğinizi sağlamanın daha pratik ve etkili yollarından biridir.
  5. Tarayıcınız Sizi Ele Vermesin: Gizlilik Ayarları ve İzleme Karşıtı Kalkanlar Web tarayıcıları, çevrimiçi davranışlarınızı (ziyaret ettiğiniz siteler, yaptığınız aramalar, tıkladığınız reklamlar) izleyerek sizin hakkınızda kapsamlı bir dijital profil oluşturabilir. Bunu engellemek için tarayıcınızın gizlilik ayarlarını optimize etmeniz şart. Üçüncü taraf çerezlerini devre dışı bırakmak, çerez ve geçmiş verilerini düzenli olarak silmek, kullanılmayan tarayıcı uzantılarını kaldırmak ve güvenilir izleyici engelleyicilerden (tracker blocker) faydalanmak alabileceğiniz temel önlemlerdir. Daha da ileri gitmek isterseniz, bir VPN (Sanal Özel Ağ) hizmeti kullanarak IP adresinizi gizlemek, çevrimiçi gizliliğinizi bir üst seviyeye taşımanızı sağlar.
  6. Kimliğiniz Sizin Kontrolünüzde Olsun: İzleme ve Koruma Adımları Kimlik hırsızlığı, kişisel ve finansal açıdan uzun süreli ve yıkıcı etkilere sahip olabilecek ciddi bir siber suçtur. Bu riski azaltmak için kimlik izleme hizmetlerinden yararlanarak adınıza açılan yeni hesapları, yapılan kredi başvurularını ya da kamuya açık belgelerdeki (örneğin tapu kayıtları, mahkeme kararları) değişiklikleri takip edebilirsiniz. Mahkeme kayıtları, mülkiyet belgeleri ve benzeri kamu verilerini daha gizli hale getirmek veya erişimini kısıtlamak için ilgili kurumlarla iletişime geçmek de kişisel verilerinizin kontrolünü elinizde tutmanıza yardımcı olabilir.
  7. Çevrimiçi Kalelerinizi Güçlendirin: Hesap Güvenliğinin Olmazsa Olmazları Aktif olarak kullandığınız çevrimiçi hesaplar (e-posta, sosyal medya, bankacılık vb.), dijital güvenlik açısından korunması gereken en önemli alanlardır. Bu kaleleri güvende tutmak için:
    • Her hesap için güçlü ve benzersiz parolalar kullanın (aynı parolayı birden fazla yerde asla kullanmayın!).
    • Mümkün olan her yerde iki faktörlü kimlik doğrulama (2FA) veya çok faktörlü kimlik doğrulama (MFA) etkinleştirerek hesaplarınıza ekstra bir güvenlik katmanı ekleyin.
    • Parolalarınızı güvenli bir parola yöneticisinde (password manager) saklayın.
    • Bilgilerinizin sızdırılıp sızdırılmadığını (örneğin bir veri ihlalinde) düzenli olarak kontrol etmek için dark web tarama araçlarından faydalanın. Bu, olası tehditlere karşı hızlı önlem almanızı sağlar.

Unutmayın, dijital dünyada %100 görünmez olmak mümkün olmasa da, bu adımları atarak kişisel bilgilerinizin kontrolünü büyük ölçüde geri kazanabilir ve siber tehditlere karşı daha dirençli hale gelebilirsiniz. Dijital hijyen, en az fiziksel hijyen kadar önemlidir!

Paylaş
İlginizi Çekebilir

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir